2014-01-29

"Akpınar" dergisi, Prof.Dr. Mehmet Kaplan özel sayısı


"Akpınar" kültür-sanat-edebiyat dergisinin 49. sayısı Prof.Dr. Mehmet Kaplan dosyasıyla çıktı.

Görüntü ve eldeki bilgilerle gerçek adına ortaya atılan kanaatler anlamına kullanılan tahmin, insanı yanıltmak gibi bir eksikliği bünyesinde barındırır. Tahkikte gerçeğin araştırılması ve soruşturulması vardır,  bir mesai harcayarak ulaşılmış veriler, tahminden daha çok itibar etmemiz gereken bir sonuçtur.
İnsanları tanımaya yönelik tahminlerimiz, bir de araştırarak vardığımız sonuçlar vardır. Bu bilgi, görgü ve insani vasıflar yönünden değerlendirmelerimize ışık tutacak bir metot geliştirmek,  oluşturmak nasıl mümkün olur?
Peşin kanaatlerimiz vardır, ona uyduğunu sandıklarımızı iyi, uymayanları kötü diyor bir anlamda damgalıyoruz. Bu sığ zihni yapı, daha doğru bir ifade ile kristalleşmiş zihin, bizi bazen ne denli yanlışlara götürür, ne denli sıkıntılara sokar bilir misiniz?
Adam milli değerlere önem veriyorsa muhakkak ırkçıdır, dini değerlere önem veriyorsa muhakkak gericidir, kökten dincidir, çalışanların hakkı, adil ücret gibi çalışma hayatı ile ilgili şeyler söylüyorsa muhakkak sosyalist veya komünist sanmak uzun yıllar toplumun içine düştüğü rahatsızlıklardan birisi idi.  Bilmem halen böyle düşünenler var mı?
İnsan öyle kolay anlaşılacak gibi değil, derinliği ve çok yönü olan bir varlık. Ona ne kadar yakın ve kolay ulaşılacak hedefler verirseniz, onun çalışmasını, azmini ve becerisini sınırlarsınız, ona yüksek bir ideal vermek ve onu bu yolda yüreklendirmek elbette üzerinde durulması, düşünülmesi gereken bir konudur.
Bütün ayrıntılara saygı duyabilirsiniz ama neticede insanlık denilen bir ideal vardır, baba oğluna ne demiş “ben sana vali olamazsın demedim  adam olamazsın dedim”, demesi gibi. Her şeyden önce insan olmanın yollarını aramamız ve çabalarımızın gayesi bu mükemmel insana ulaşmak, insanlığı yakalayabilmek olmalıdır. Artık mükemmel insan nasıl olmalıdır sorusunu sorup, beraberce üzerinde düşünüp konuşabiliriz, ne dersiniz?Meyve vermeyen ağaç, yiyecek bulamayan diş, sonuca ulaşamayan iş, renklere dalıp kalan göz, yürekten gelmeyen söz, aş pişirmeye yetmeyen  köz, her şeyi bırak insanı görmeyen göz neye yarar?

Dokuzuncu yılın ilk sayısı, 49. sayıda, 24 Ocak 1986’da kaybettiğimiz hocaların hocası değerli yazar ve mütefekkir Mehmet Kaplan’ı bir dosya ile anmak istedik. Bu özel sayıya Mehmet Kaplan’ın Yunus Emre’yi anlatan “Mukaddes Uçurum” başlıklı yazısı ile başlıyoruz. Hemen ardından yıllarca beraber çalıştığı talebesi ve akademisyen arkadaşı İnci Enginün’ün yazısı, İsmail Özmel, A.Vehbi Ecer, Kibar Ayaydın, Abdülkadir Güler ve Murat Soyak’ın yazılarını ilgiyle okuyacaksınız. Her zamanki gibi şiirle başlıyor ve İsmail Özmel, Yahya Akengin, Cevat Akkanat, A. Vahap Akbaş,  S. Burhanettin Akbaş, İsmail Adil Şahin, Elif Merve Şahin, Döndü Çetiner’in şiirlerini beğenerek okuyacağınızı sanıyorum.

Daha güzel sayılarda buluşmak dileği ile hoşça kalın, sağlıcakla kalın.

İsmail Özmel


İrtibat:
Yeni Çarşı İş Merkezi B Blok No:1/5 NİĞDE
ismailozmel@hotmail.com
0388 2131250



Hiç yorum yok:

E-POSTA GRUBU

Dergi~lik e-posta
dergilik@googlegroups.com